Sağlıklı ve Güvenli Çalışma Ortamları İçin İş Sağlığı ve Güvenliği Ortam Ölçümleri | DH Teknik Kontrol

Sağlıklı ve Güvenli Çalışma Ortamları İçin İş Sağlığı ve Güvenliği Ortam Ölçümleri

İSG Ortam Ölçümleri: Çalışan Sağlığının Güvencesi

 

Çalışanların sağlığı ve güvenliği, her işletmenin en temel sorumluluklarından biridir. Bu sorumluluk, sadece ani iş kazalarını önlemekle sınırlı kalmayıp, aynı zamanda çalışanların uzun vadeli sağlıklarını koruyacak, verimli ve konforlu bir çalışma ortamı sağlamayı da kapsar. Bu kapsamda, “İş Sağlığı ve Güvenliği (İSG) ortam ölçümleri” hayati bir araç olarak devreye girer.

DH Teknik Kontrol olarak sunulan İSG ortam ölçümleri, çalışanların sağlığını kısa süreli veya uzun süreli etkileyebilecek her türlü biyolojik, fiziksel ve kimyasal etmenlerin niteliğini ve niceliğini belirleyerek potansiyel riskleri ortaya koyar. Bu ölçümler, işletmelerin sadece yasal uyumluluğunu sağlamakla kalmaz, aynı zamanda çalışanların genel sağlığını ve refahını proaktif bir şekilde yönetmelerine olanak tanır. Bu sayede, uzun vadede oluşabilecek sağlık sorunları, işgücü kaybı ve ilgili maliyetler minimize edilebilir. Bu makalede, başlıca ortam ölçümleri, önemleri, yasal dayanakları ve DH Teknik Kontrol’ün bu alandaki uzmanlığı detaylıca incelenecektir.

 

Temel İSG Ortam Ölçümleri ve Önemi: Detaylı Analiz

 

Gürültü Ölçümü: İşitme Sağlığının Korunması

 

Endüstriyel ortamlarda yüksek gürültü seviyeleri, çalışanlarda işitme kaybı, stres, konsantrasyon bozukluğu ve hatta kardiyovasküler sorunlar gibi ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir. Gürültü ölçümü, bu riskleri belirlemek ve gerekli önlemleri almak için kritik öneme sahiptir.

  • Yasal Dayanak ve Değerler: “Çalışanların Gürültü İle İlgili Risklerden Korunmalarına Dair Yönetmelik” (28.07.2013 tarihli ve 28721 sayılı Resmi Gazete) uyarınca işverenler, gürültü maruziyet düzeyini belirlemek ve risk değerlendirmesi yapmak zorundadır. Bu yönetmelik, 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’na dayanmaktadır. Yönetmelik, belirli maruziyet değerlerini tanımlamaktadır:
    • En Düşük Maruziyet Eylem Değeri: Günlük gürültü maruziyet düzeyi (LEX, 8h) 80 dB(A). Bu değer aşıldığında işverenin risk değerlendirmesi yapması ve koruyucu önlemler almayı düşünmesi gerekir.
    • En Yüksek Maruziyet Eylem Değeri: Günlük gürültü maruziyet düzeyi (LEX, 8h) 85 dB(A). Bu değer aşıldığında kulak koruyucularının kullanılması zorunlu hale gelir ve işveren gürültüyü azaltıcı önlemleri derhal uygulamaya koymalıdır.
    • Maruziyet Sınır Değeri: Günlük gürültü maruziyet düzeyi (LEX, 8h) 87 dB(A). Bu değer hiçbir koşulda aşılamaz ve aşılması durumunda işveren acil ve etkili düzeltici önlemler almak zorundadır.
  • Ölçüm ve Değerlendirme: Gürültü ölçümleri, çalışanın kişisel maruziyetini gösterecek şekilde uygun yöntem ve cihazlarla yapılmalı ve sonuçlar gerektiğinde kullanılmak ve iş müfettişlerinin denetimlerinde istenildiğinde gösterilmek üzere uygun bir şekilde saklanmalıdır. İşitme ile ilgili sağlık gözetimi sonucunda, çalışanda tespit edilen işitme kaybının işe bağlı gürültü nedeniyle oluştuğunun tespiti halinde, işveren risk değerlendirmesini gözden geçirmeli ve gerekli önlemleri almalıdır. Bu detaylı değerler ve bunlara bağlı yükümlülükler, işletmelerin yasal sorumluluklarını net bir şekilde anlamalarına ve gürültüye bağlı riskleri proaktif bir şekilde yönetmelerine olanak tanır.

 

Titreşim Ölçümü: Kas-İskelet Sağlığının Korunması

 

Endüstriyel ortamlarda kullanılan makinelerden kaynaklanan mekanik titreşimler, çalışanlarda el-kol titreşim sendromu, kas-iskelet sistemi rahatsızlıkları, dolaşım bozuklukları ve sinir hasarları gibi ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir. Gürültü gibi doğrudan algılanamayan ancak uzun vadede yıkıcı etkileri olabilen titreşim maruziyeti, özel ölçüm teknikleri gerektirir.

  • Yasal Dayanak ve Değerler: “Çalışanların Titreşimle İlgili Risklerden Korunmalarına Dair Yönetmelik” (6331 sayılı İSG Kanunu’na dayalı) işverenleri titreşim maruziyetini belirlemeye ve risk değerlendirmesi yapmaya zorlar. Yönetmelik, günlük maruziyet için belirli değerler belirlemiştir:
    • Günlük Maruziyet Eylem Değeri (8 saatlik çalışma süresi için): 0,5 m/s² (el-kol titreşimi ve tüm vücut titreşimi için ayrı ayrı değerlendirilir). Bu değer aşıldığında, işverenin riskleri azaltıcı önlemler alması gerekmektedir.
    • Günlük Maruziyet Sınır Değeri (8 saatlik çalışma süresi için): 1,15 m/s² (el-kol titreşimi ve tüm vücut titreşimi için ayrı ayrı değerlendirilir). Bu değer hiçbir koşulda aşılamaz.
  • Ölçüm Yöntemi: Ölçümler, çalışanın maruz kaldığı titreşim düzeyini doğru bir şekilde belirlemek için özel cihazlar ve yöntemlerle, Yönetmeliğin Ek-1 ve Ek-2’sine uygun olarak yapılır. Bu özel ölçüm gereksinimi, titreşim risklerinin tespiti ve yönetimi için uzmanlık ve özel ekipman gerekliliğini ortaya koymaktadır. DH Teknik Kontrol’ün bu alandaki teknik kapasitesi, işletmelerin gözden kaçabilecek ancak ciddi sağlık sorunlarına yol açabilecek bu tür riskleri belirlemesine ve etkili bir şekilde yönetmesine yardımcı olur.

 

Toz Ölçümü: Solunum Yolu Hastalıklarının Önlenmesi

 

Toz, işyerlerinde solunum yolu hastalıkları (pnömokonyoz, astım, bronşit), cilt rahatsızlıkları ve kanser gibi ciddi sağlık sorunlarına yol açabilen kritik bir etmendir. Özellikle 0.5-5 mikron büyüklüğündeki solunabilir tozlar akciğerlere ulaşarak kalıcı hasarlara neden olabilir. Toz ölçümü, iş hijyeninin kritik bir bileşenidir.

  • Toz Tipleri ve Ölçüm: İş hijyeni açısından “toplam toz” ve “solunabilir toz” olarak iki ana kategoride değerlendirilir. Toplam toz, havadaki tüm toz partiküllerinin konsantrasyonunu belirlerken, solunabilir toz, 10 mikrometreden küçük partikülleri içerir ve akciğerlere ulaşma riski nedeniyle daha kritiktir. Ölçüm yöntemleri şunları içerir:
    • Ölçüm Yöntemi: Hava örnekleri alınır, özel filtreler (IOM ve cyclone başlıklar) ve toz pompaları kullanılarak partiküller toplanır ve gravimetrik yöntemlerle analiz edilir.
    • Standartlar: HSE-MDHS 14/3 gibi uluslararası standartlara uygunluk esastır.
  • Ölçüm Sıklığı: 6331 sayılı İSG Kanunu ve Toz Yönetmeliği ile zorunlu kılınan bu ölçümler, yasal periyotların yanı sıra, çalışan sayısında, proseste, kullanılan hammaddede veya ekipmanda değişiklik olması, iş kazası yaşanması veya iş güvenliği uzmanı/işyeri hekiminin gerekli görmesi durumunda tekrarlanmalıdır. Düzenli denetim uygulanan işyerlerinde yılda bir kez yapılması tavsiye edilir. Toz maruziyetinin dinamik bir etken olması ve çalışma ortamındaki değişikliklerden etkilenmesi, sürekli izleme ve duruma göre yeniden değerlendirme ihtiyacını ortaya koymaktadır. Bu yaklaşım, işletmelerin sadece anlık riskleri değil, aynı zamanda uzun vadeli sağlık etkilerini de göz önünde bulundurarak çalışan sağlığını korumasını sağlar.

 

Termal Konfor Ölçümü: Çalışma Verimliliği ve Sağlığı

 

Çalışma ortamındaki sıcaklık, nem, hava akımı ve radyant ısı gibi faktörler, çalışanların termal konforunu doğrudan etkiler. Termal konforsuzluk, yorgunluk, dikkat dağınıklığı, performans düşüklüğü ve hatta sağlık sorunlarına (örneğin sıcak/soğuk stresi, dehidrasyon) yol açabilir. Termal konfor ölçümü, çeşitli katsayılar, hava akımı, nem, sıcaklık gibi verileri bir araya getirerek, çalışma ortamındaki konforu ölçer.

  • Kapsam ve Standartlar: “İşyeri Bina ve Eklentilerinde Alınacak Sağlık ve Güvenlik Önlemlerine İlişkin Yönetmelik” kapsamında ele alınan termal konfor şartları, sıcak, ılık ve soğuk ortamlar için farklı standartlar kullanılarak ölçülür. Bu standartlar arasında TS EN ISO 7243 (sıcak ortamlar), TS EN ISO 7730 (ılık ortamlar) ve ISO 11079 (soğuk ortamlar) bulunmaktadır. Ölçümlerde kıyafet, aktivite ve metabolik oranlar gibi kişisel faktörler de dikkate alınır.
  • Ölçüm Süreci: Termal konfor ölçümüne ortam incelemesi ile başlanır; ısıtma, soğutma ve havalandırma sistemlerinin yerleri gözlemlenir. Çalışanların iş aktiviteleri ve giydikleri kıyafetler, metabolik oranların belirlenmesi için önemlidir. Ön gözlemlerden sonra cihaz konumlandırılır ve ölçüm en az 1 saat devam etmelidir. Bu kapsamlı yaklaşım, çalışma ortamının termal koşullarının çalışanlar üzerindeki etkisinin doğru bir şekilde değerlendirilmesini sağlar.

 

Aydınlatma Ölçümü: Görsel Konfor ve Güvenlik

 

Yetersiz veya yanlış aydınlatma, göz yorgunluğuna, baş ağrısına, konsantrasyon kaybına ve hatta iş kazalarına neden olabilir. Doğru aydınlatma seviyeleri, çalışanların görsel konforunu artırır, hata oranlarını azaltır ve genel iş güvenliğini yükseltir.

  • Standartlar ve Değerlendirme: İş yerlerinde aydınlatma ölçümleri, COHSR 928-1-IPG-039 standardı kapsamında gerçekleştirilir ve raporlamada değerlendirme TS EN 12464-1 ve TS EN 12464-2 standartları esas alınarak yapılır. Ölçüm değerleri lüks (lux) cinsinden ifade edilir.
  • Ölçüm Yöntemi: İç ortam ölçümlerinde, ilgili bölgenin aydınlatma değeri belirlenirken en az 4 noktadan ölçüm yapılmalı ve bu ölçümlerin ortalaması verilmelidir. Noktalar seçilirken genel olarak en yüksek ve en düşük değerleri de içermesi sağlanmaya çalışılır. Bu amaçla aydınlatma kaynağının altından başlayıp en karanlık noktada (genellikle duvarda) biten bir doğru üzerinde 4 farklı noktada ölçüm yapılır. Bu noktalar arasındaki mesafe eşit ve en fazla 3 metre olmalıdır. Dış ortam ölçümlerinde ise noktalar iç ortamdaki gibi belirlenir ancak ölçüm noktaları arasındaki mesafe en az 3 metre olmalı ve ölçümler en karanlık noktadan en aydınlık noktaya doğru alınmalıdır. Bu detaylı ölçüm stratejisi, çalışma alanlarının aydınlatma kalitesinin objektif ve doğru bir şekilde değerlendirilmesini sağlar.

 

Kimyasal Maruziyet Ölçümleri: Zehirli Maddelerden Korunma

 

Endüstriyel tesislerde kullanılan kimyasal maddeler, doğru yönetilmedikleri takdirde çalışanlar için ciddi sağlık riskleri (zehirlenme, kanserojen etki, tahriş) oluşturabilir. Kimyasal maruziyet ölçümleri, bu riskleri belirlemek ve çalışanların güvenliğini sağlamak için hayati öneme sahiptir.

  • Önemi ve Yasal Dayanak: Kimyasal maddelerin insan sağlığı üzerine oluşturduğu olumsuz etkilerin gözlemlenmemesi için, kimyasal madde ile çalışılan ortamda kimyasal madde maruziyeti ölçümü yapılır. Bu ölçümler, “Kimyasal Maddelerle Çalışmalarda Sağlık ve Güvenlik Önlemleri Hakkında Yönetmelik” ile “Kanserojen ve Mutajen Maddelerle Çalışmalarda Sağlık ve Güvenlik Önlemleri Hakkında Yönetmelik” kapsamında zorunludur.
  • Ölçüm Yöntemi: Kimyasal gaz-buhar ölçümlerinde, ”İşyeri Havası- Solunumla Maruz Kalınan Kimyasal Maddelerin Sınır Değerler İle Karşılaştırılması ve Ölçme Stratejisinin Değerlendirilmesi İçin Kılavuz” standardı esas alınır. Numuneler, en riskli noktadan, nefes alınan yükseklikten ve çalışanlara yakın bölgelerden alınır. Numune alınırken çalışanın güvenliği de düşürülmemelidir. Bu titiz numune alma ve analiz süreci, çalışanların gerçek maruziyet düzeylerinin doğru bir şekilde belirlenmesini sağlar ve işletmelerin kimyasal riskleri etkin bir şekilde yönetmesine olanak tanır.

 

DH Teknik Kontrol ile Sağlıklı ve Güvenli Çalışma Ortamları

 

DH Teknik Kontrol, işyeri ortam ölçümleri konusunda uzman kadrosu, teknik imkanları ve kaliteli hizmet anlayışıyla işletmelerin daha sağlıklı ve güvenli bir yapıya sahip olmasını sağlamaktadır. Fiziksel, kimyasal ve biyolojik etkenlerin ölçümü, testi ve değerlendirme hizmetleri, kişisel maruziyetlerin belirlenmesi ve işyeri ortamının genel hijyeninin sağlanması için kapsamlı çözümler sunulmaktadır.

Ölçüm sonuçları, ilgili ulusal ve uluslararası standartlarla karşılaştırılarak mevcut durum değerlendirilir. Gerekli durumlarda, iyileştirme önerileri ve aksiyon planları hazırlanır. İş hijyeni ölçümleri ile koşullarının iyileştirilmesi için alınan önlemler, düzenli olarak takip edilerek, sürdürülebilir bir çalışma ortamı sağlanır. Bu sürekli iyileştirme yaklaşımı, işletmelerin sadece yasal zorunlulukları yerine getirmesini değil, aynı zamanda proaktif bir güvenlik kültürü oluşturmasını ve çalışan refahını sürekli olarak artırmasını destekler.

 

Çalışan Sağlığı İçin Adım Atın

 

İş sağlığı ve güvenliği ortam ölçümleri, çalışanların sağlığını korumak, iş verimliliğini artırmak ve yasal uyumluluğu sağlamak için vazgeçilmez bir araçtır. Gürültü, titreşim, toz, termal konfor, aydınlatma ve kimyasal maruziyet gibi faktörlerin düzenli olarak ölçülmesi ve değerlendirilmesi, işletmelerin potansiyel riskleri önceden tespit etmesine ve gerekli önlemleri almasına olanak tanır. Bu ölçümler, sadece kısa vadeli iş kazalarını değil, aynı zamanda uzun vadeli meslek hastalıklarını da önlemeye yardımcı olur.

DH Teknik Kontrol olarak, iş hijyeni ölçümleri alanındaki uzmanlığımız ve deneyimimizle işletmenizin sağlıklı, güvenli ve verimli bir çalışma ortamına sahip olması için yanınızdayız. Çalışanlarınızın sağlığı ve güvenliği, işletmenizin en değerli varlığıdır ve bu alandaki yatırımlar, uzun vadede önemli getiriler sağlar.

 

Bize Ulaşın

İşletmenizin iş sağlığı ve güvenliği ortam ölçümleri ihtiyaçları için DH Teknik Kontrol uzmanlarıyla iletişime geçebilirsiniz.